Bir adım uzakta cennet var
Bir adım sonra mutluluk
O bir adım ki umuda yolculuk
Göz kırpmak Stockholm’e
Hayallere kement
Tutup çekercesine
Top çizgiyi geçtiğinde
Futbolcular üst üste çöktüğünde
Sarmaş dolaş bir resim çıktığında ortaya
Ya şehr-i Beşiktaş’ta
Işıklar sabaha kadar yandığında…
Bir adım
Yalnızca bir adım çocuklar.
Maçtan önce içimden kopanlardı bunlar.
Yazıya döktüm.
Lakin önemli olan futbolcuların kopmasıydı.
Bu minvalde Aboubakar’ı rakip defansın arkasına sarkıtıp
Öyle sonuca gitmek istiyordu Şenol Güneş.
En azından öyle başladı maça.
İstediği oldu da.
Adam bir anda Talisca’nın ortasına ön direkte bittiğinde
Bütün stat ayaktaydı: 1-0.
Yalnız muhabir arkadaşlar fırsatını yakalarsa bir zahmet sorsunlar:
Attığı gollerden sonra Aboubakar ne dansı yapıyor?
Yöresel mi?
Yeni akım mı?
Bilelim yani!
Atiba’yı herkes niye seviyor biliyor musunuz?
Adam göstere göstere
“Gösterişi” sevmiyor.
Sade, yalın ve iş bitirici bir yol çizmiş kendine.
Yine öyle bir pozisyonda
Orta sahadaki kayıkçı kavgasında
Boşta kalan topa öyle bir tek pas yaptı ki
Quaresma’nın önüne sonsuz bir servet bıraktı adeta.
Onun getirdiği top, Babel ile buluştuğunda
Tur kapısı ardına kadar açılıyordu: 2-0.
Derken gaipten “Size rahat maç yok” sesleri gelmeye başladı.
Serseri bir topun gidip gelip de atak olacağı
Sonra da gol yiyeceğimiz hiç hesapta yoktu: 2-1.
Artık beraberlik hakkımız yoktu
Ve kesinlikle galip gelmemiz gerekiyordu.
“Maçta rahat yok” dediler ya!
İş devam ediyordu.
İş aldık başımıza yani.
Aboubakar’a durup dururken çıkan kırmızıyı merak ederken
Uydu fotoğraflarında!
Aboubakar’ın rakibine kafa attığını gördük.
Söz bitmişti ve 10 kişiydik.
Maçın son 5 dakikasında yaşayacağımız heyecanı
50 dakikaya kadar genişletmiştik.
Bize özel bir durum bu yani!!!
Olympiakos’u kendi elimizle ortak ettiğimiz maçın ikinci yarısı başladığında
Adamların gol atma isteğini
Ve maça asılma hırsını net gözlemliyorduk.
Bu bağlamda Fabri %100’ü aldı çizgiden.
Oğuzhan’ı çıkartıp Necip’i oyuna almak
Direnci yükseltmek için uygun bir hamleydi.
Tribünlerle bütünleşip tek vücut olmamız gereken dakikalar başlamıştı.
Kahır dakikaları.
“Maçı bırakıp zamana oynuyoruz” derken
Birden zaman durdu zannettim!
Zira sahanın ortasında bir adam hareketsiz duruyordu
Babel.
Sonra anladık ki arkadaş gol atmış da mannequin-challenge yapıyormuş Babel!!!: 3-1.
Allahhh! Allahhh!
Yazının başında yalnızca bir adım istemiştik.
Koca bir adım attı çocuklar.
Mutluluk kolumuzda, umut yanı başımızdaydı.
Dördü saymıyorum bile.
Önümüzdeki iskeleyi bekliyoruz artık.
Yanaşsın motorlar sahile
Ve bekle bizi mavilik.
Alen Markaryan / Akşam